150 bin metal işçisini ilgilendiren MESS grup toplu iş sözleşmesinde yapılan görüşmelerde sona gelindi. DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, genel yönetim kurulu üyeleri ve metal işçilerinin katılımıyla düzenlediği basın toplantısında grev kararını açıkladı.
Yapılan açıklamada metal işçisinin ücret ve sosyal hakları için verdiği mücadelenin işçi sınıfı için emsal olduğunu vurguladı. Basın açıklaması bir coşku ve sloganlarla sona erdi. 19 Ocak’ta grev başlıyor.
ANKA’nın aktardığına göre Atar şunları söyledi:
Metal işkolu Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecinin önemli bir aşamasındayız. Grup Toplu İş Sözleşmesi Sendikamızın örgütlü olduğu 34 işletme bünyesinde 12 ildeki 63 fabrikada çalışmakta olan 12 bin metal işçisini ilgilendirmektedir. Ayrıca sadece kendi üyelerimiz değil 163 bin Metal İşçisi diğer sendikalarında örgütlü olmuş olduğu Türkiye’nin özel sektörde en kapsamlı en önemli ve en büyük toplu iş sözleşmesi. Metal sektörü, otomotivden beyaz eşyaya, demir dökümden, elektroniğe geniş bir alanı kapsamaktadır ve Türkiye ekonomisinin lokomotifi niteliğindedir. Ekonominin üçte birini metal sektörü oluşturmaktadır. İSO’nun En Büyük 500 Firma araştırmasında ilk 10 sıradaki 7 firma metal sektöründedir. İhracatta ilk sırayı metal sektörü oluşturmaktadır.
‘Metal işçisi kazanırsa bütün işçiler kazanır’
MESS ile sürdürmekte olduğumuz Grup Toplu İş Sözleşmesi, özel sektörde en fazla işçi kapsayan bir sözleşmedir; başka sektörler için de sonuç yaratmakta, başka sektörleri de etkilemektedir. Halen görüşmelerini bireysel olarak sürdürdüğümüz 26 işletmedeki toplu sözleşmede de işverenler, bu Sözleşmeyi beklemektedir. Bu işletmelerde de binlerce işçi toplu sözleşme görüşmelerinin sonuçlanmasını ve müjdeli haberler beklemektedir. Doğrudan ya da dolaylı olarak on binlerce işçi ve ailesinin gözü, MESS ile sürdürmekte olduğumuz Grup Toplu İş Sözleşmesindedir. Bu durum, Sendikamızın sorumluluğunu daha da artırmaktadır. Bu nedenle, her bakımdan önem taşıyan bir sözleşme sürecindeyiz ve ‘Metal İşçisi Kazanırsa Bütün İşçiler Kazanır’ diyoruz.
Metal işkolu ağır ve tehlikeli işlerin yapıldığı bir işkolu. İşçiler oldukça ağır koşullar altında, bazen binlerce derece sıcakta, bazen oldukça soğuk ortamda, çoklukla sağlıksız koşullarda çalışmaktadırlar. Sık sık ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan iş kazaları ve cinayetleri ile karşılaşıyoruz… Sözleşmemizin başlangıç ayı olan 1 Eylül itibariyle ortalama bir metal işçisinin 4 ikramiye dahil aylık ücreti, 14 bin 500 lira düzeyindedir. Yeni asgari ücret artışı sonucunda, 10 yıllık, 20 yıllık işçiler bile asgari ücret seviyesinde bir ücret alır durumdadır. Bu ücretlerin kirayı bile karşılamaktan uzak olduğu açıktır. İnsanca yaşayacak bir ücret yaşamsal bir mesele haline gelmiştir. Sözleşme döneminde Türkiye genelinde kira fiyatları emlak sitelerine göre 6 katına çıkmıştır. Bu mutlak bir yoksullaşmadır. Aldığımız, ücretlerle geçinmek mümkün değil. Hepimiz borçla yaşar hale geldik. Kışa girdiğimiz bu günlerde masraflarımız daha da arttı.
Yaşanan ağır tablo karşısında biz ne istiyoruz, işverenler ne teklif ediyor? İstediğimiz zam oranı, ilk 6 aylık dönem için yüzde 140,5’tir. Teklif ettiğimiz bu zam oranı ile ortalama bir metal işçisinin ikramiye dahil net ücreti 35.730 TL olacaktır. Sosyal haklarımız ise tümüyle göstermelik ve gerçekten oldukça uzak rakamlar haline geldi. Örneğin, aylık ödenen çocuk yardımı 35 TL ile 28 TL arasında değişmektedir. Bu tutar, bir öğrencinin bırakın aylık harcamalarına katkı sağlamayı, günlük toplu taşıma ücretini bile karşılamaktan uzaktır.
‘Metal işçileri hiçbir dönem bu düzeyde bir yoksullukla karşı karşıya kalmamıştır’
Sosyal haklarımızda, yapılan ödeme ile ödeme yapılmasını gerektiren konu arasında bir ilişki kalmamıştır. Örneğin yıllık izin parası bir kente gitmek için yol parasını bile karşılayamaz tutardadır. Bu nedenle, sosyal haklara yüzde 450 oranında artış teklif ettik. Ücret zammı ve sosyal haklar dışında çok sayıda madde için taleplerimiz söz konusu. Ancak, bugün sizleri bu ayrıntıyla boğmak istemiyorum. Metal işçileri, hiçbir dönem bu düzeyde bir reel ücret kaybı ile, bu düzeyde bir yoksullukla karşı karşıya kalmamıştır. Gelinen süreç bıçağı kemiğe dayamış, hatta kemiği kesmeye başlamıştır ve işçilerin daha fazla dayanacak gücümüz kalmamıştır.
İşçiler yoksullaşırken patronların kârlılık oranları artıyor
Öte yandan biz yoksullaşırken, işverenler kazanmaya, kârlarına kâr katmaya devam etmektedir. İşyerlerinde üretim ve istihdam artmaktadır. Sözleşme kapsamındaki, otomotiv ana ve yan sanayide yer alan şirketlerde on binlerce işçi çalışmaktadır. Otomotiv sektöründe üretim rekorları kırılmaktadır. Otomotivde üretim son 10 yıllık ortalamanın çok üzerinde seyretmektedir. Otomobil ve hafif ticari araç satışları, geçen yıl, 2022’ye kıyasla yüzde 57,4 artmış ve 1 milyon 232 bin 635 adetle rekora ulaşmıştır. Otomobil satışları ise, 2023 yılı ocak-aralık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 63,2 artmıştır. Otomotiv ve beyaz eşya gibi sektörlerde üretimin önemli bir bölümü ihraç edilmektedir. Bu durum yükselen kurlar nedeniyle kârlılık oranlarının da yükselmesine yol açmaktadır.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nden (OİB) yapılan açıklamaya göre, Türkiye otomotiv endüstrisi geçen 2023 yılında, 2022’ye kıyasla yüzde 13 artışla 35 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek tüm zamanların rekorunu kırmıştır. Bunun yanı sıra, borsa verilerine baktığımızda metal sektöründe kârlılık oranlarının giderek arttığını görüyoruz. Bir önceki yıla göre 2022 yılı net kâr oranları; otomotivde yüzde 121,5, dayanıklı tüketim maddelerinde yüzde 52,4, makine ekipmanlarında yüzde 146,5, elektrikli malzemelere bakıldığında da yüzde 158,7’ye ulaşmıştır. Merkez Bankası verilere göre kârlılık oranlarına baktığımızda ise; fabrikasyon metal ürünleri imalatında yüzde 87, bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatında yüzde 101, motorlu kara taşıtı, treyler yüzde 99, diğer ulaşım araçlarının imalatı yüzde 108, makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı yüzde 130, başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman yüzde 113 oranında kârlılık görüyoruz.
Otomotiv sektörünün 2023 yılı 2. çeyrek karı ise yüzde 124,8’dir. Ayrıca sendikamızın örgütlü olduğu: Anadolu Isuzu 2022 yılı net kârını yüzde 192 oranında, Sarkuysan Elektrolitik 2022 yılı net kârını yüzde 104,1 oranında, Makina Takım 2022 yılı net kârını yüzde 179,6 oranında, Türk Prysmian Kablo 2022 yılı net kârını yüzde 366,5 oranında yükseltmiştir. Bu işyerlerinde sözleşme dönemi boyunca işçi başına elde edilen kar 40 bin ila 176 bin dolar arasındadır. Güncel döviz kuru ile firmalar, 2 yılda toplam işçi başına 1 milyon 188 ila 5 milyon 247 bin lira kâr elde etmiştir. Yine üretim ve verimlilikte de ciddi artışlar vardır. Bu verileri daha da çoğaltmak mümkündür. Bütün bunların anlamı açıktır. Metal işçileri daha yoğun, daha verimli çalışmış ve patronlar alabildiğine kazanmıştır. Bunun karşılığında işçiler alabildiğine yoksullaşmıştır.
‘Daha fazla beklemenin anlamı kalmamıştır’
Sözleşme görüşmeleri hakkında da sizlere bilgi vermek istiyorum. MESS taleplerimiz için ne dedi ve şimdi hangi aşamadayız. Sözleşme görüşmelerine 28 Eylül 2023 günü başladık ve 22 Kasım 2023 günü beşinci ve son toplantıyı yaptık. Dolayısıyla ilk 60 günlük süre içerisinde 5 toplantı yapıldı. Bu arada MESS’in davetiyle 29 Aralık 2023 ve 4 Ocak 2024 tarihlerinde de toplantılar yapıldı. MESS, birinci altı ay için yüzde 35 ücret zam teklifini önce yüzde 50’ye, daha sonra da yüzde 60’a yükseltti. Sosyal haklar için de yüzde 65 olarak vermiş olduğu teklifi önce yüzde 80’e daha sonra da yüzde 85’e yükseltti.22 Kasım 2023 günü yapılan toplantıda, Uyuşmazlık Tutanağı tutuldu. Arabulucu raporu, 8 Ocak 2024 tarihinde Sendikamıza ulaştı. Grev kararları 6356 sayılı yasa gereği ancak Arabulucu raporunun sendika merkezlerine ulaşmasının ardından alınabilmektedir. Gerek 60 günlük görüşme süreci, gerek arabulucuda ve gerekse de daha sonra yapılan 2 toplantıda bir anlaşma zemini ortaya çıkmamıştır. Bugüne kadar, Sendikamızın ve dolayısıyla metal işçilerinin kabul edebileceği bir teklif ortaya konmamıştır. Bu nedenle, daha fazla beklemenin bir anlamı kalmamıştır.
‘Kademe kademe grev uygulamaları yapacağız’
Şimdi bir kez daha belirtiyorum. Sermayenin dayatmalara asla teslim olmayacağız, asla boyun eğmeyeceğiz. Dünden bugüne mücadele tarihimiz bu kararlılığımızın bir dizi örneği ile doludur. Şimdi yeni bir sürece giriyoruz. Kavgamız yeni başlıyor. Artık süreç grev aşamasındadır. Şimdi dönem grev kararlarını almak, en güçlü biçimde hayata geçirme dönemidir. Başkanlar Kurulumuz dün yaptığı toplantıda, gelinen aşamayı bütün ayrıntıları ile değerlendirmiş ve grev aşamasına geçme kararı almıştır. Kademe kademe grev uygulamaları yapacağız. Bu çerçevede 34 işletmeye bağlı 63 fabrika/işyeri içerisinde ilk olarak; 15 işletmeden 37 fabrikada greve çıkıyoruz. 9 işletmeye bağlı 26 fabrikada 19 Ocak günü, 3 işletmeye bağlı 6 fabrikada 23 Ocak günü, 3 işletmeye bağlı 5 fabrikada 24 Ocak günü, Greve çıkıyoruz. Bu grevlere 7.000 metal işçisi katılacak. Diğer fabrikalarda ise grev kararlarımızı önümüzdeki günlerde kademe kademe açıklayacağız. Yurdun dört bir yanı grev ateşlerine tanık olacak.
İktidara uyarı: Grevlerimizi yasaklamayın
Son yıllarda özellikle de MESS ile yaptığımız sözleşmelerde grev yasakları ile karşılaşıyoruz. 2015 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında 38 işletmede, 2017 yılında Bursa’da bulunan Asil Çelik işyerinde, 2017 yılında enerji sektöründe bulunan 4 işletmede, 2018 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında Sendikamızla birlikte 3 sendikanın örgütlü olduğu 179 işletmede, 2022 yılında Kocaeli’nde bulunan Bekaert işyerinde ve son olarak 2023 yılında Gebze/Kocaeli’nde bulunan Green Transfo Energy işyerinde, grevlerimiz yasaklandı. Binlerce işçinin grev iradesi iktidar tarafından çiğnendi ve grev erteleme adı altında yasaklandı. Böylece, binlerce işçinin grev silahı ellerinden alındı. Çeşitli işyerlerinde Anayasa’dan doğan ve hukuksuz biçimde yasaklanan grev hakkımıza sahip çıktık ve grevlerimizi filen yaptık. Örneğin, 2022 yılında grevi yasaklanan Bekaert işyerinde 18 gün fiilen grev yaptık. Geçen yıl da Gebze/Kocaeli’nde bulunan Green Transfo Energy işyerinde 1 gün fiilen grev yaptık ve aynı günün akşamında sözleşmemiz anlaşma ile sonuçlandı. Şimdi öncelikle iktidarı buradan uyarıyorum. İşçilerin anayasal ve yasal haklarını kullanmalarına engel çıkarmayın. Grevlerimizi yasaklamayın. İşçilerin en temel haklarına saygı gösterin.
‘Bu sesi hiçbir güç susturamayacak’
İktidar yanında; MESS yetkililerini de uyarıyorum. Sakın ola grev yasaklarından medet ummayın. Olası grev yasaklarından sizlere bir sonuç çıkmaz. Metal işçileri, her şart ve koşul altında grev hakkına sahip çıkacak ve bunu uygulamadan bir an olsun geri durmayacaktır. Günlerdir yaptığımız grev eğitimleri ile bu sürece hazırlanıyoruz. Bundan, dost düşman kimsenin bir kuşkusu olmasın. 19 Ocak sonrası, yurdun dört bir yanında metal işçilerinin haklı haykırışına tanık olacaksınız. Binlerce metal işçisi, fabrika önlerinde, kentlerin alanlarında, meydanlarda haklı taleplerini en gür sesleriyle haykıracaktır. Bu sesi hiçbir güç susturamayacaktır. Sendikamız, bu sürece oldukça hazırlıklı bir biçimde, her türlü olasılığı değerlendirerek ve her türlü riski göze alarak hazırlanmaktadır. 2024 yılı metal işçilerinin yılı olacaktır ve bunu hiçbir güç engelleyemeyecektir. Bu mücadele, yalnızca Birleşik Metal-İş Sendikası üyelerinin mücadelesi değildir. Bu mücadele, sendika ayrımı gözetmeden, tüm metal işçilerinin ortak mücadelesi olmak durumundadır. Buradan ayrımsız tüm metal işçilerini birlikte mücadeleye çağırıyorum. Metal Işçileri, Kardeşlerim, yılmak yok, geri adım atmak asla ve asla olamaz. Hiç kimsenin kaygısı ve kuşkusu olmasın, metal işçisi kazanacak. Biz kazanacağız.”