Üyemiz Dicle Müftüoğlu hakkında verilen tutukluluğa devam kararı sonrasında Diyarbakır Adliyesi önünden seslendik. Genel Başkanımız Turgut Dedeoğlu: Burada yargılanan sadece Dicle değil, mesleğimiz yargılanıyor!
Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu’nun mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt kurmak ve yönetmek” iddialarıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü. Mahkeme heyeti Müftüoğlu’nun tutukluluğuna devam kararı verirken, duruşma 29 Şubat tarihine ertelendi.
Duruşmaya pek çok basın meslek örgütü ve gazeteciler katıldı. Duruşmada bir önceki savunmasını tekrar eden Müftüoğlu, “9 aydır tutukluyum, bu tutukluluk basın ve ifade özgürlüğü açısından olanı gösteriyor. 3 Mayıs’tan beri tutukluyum. Biz gazetecilerin görevi halka gerçekleri anlatmak, gerçekleri duyurmak, bu kadar kadın katliamının, hak gasbının olduğu bir ülkede hem gerçeklere ihtiyaç var hem de gerçekler birilerini rahatsız ediyor. Özellikle Kürt gazeteciler gerçekleri yazdığı için baskı yaşıyor, bu baskılar tüm gazetecileri etkiliyor” dedi. Tanıkların iddialarına da cevap veren Müftüoğlu, tüm iddiaların da tamamen gerçek dışı olduğunu söyledi. Editörlüğü, haber önerileri, haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmelerin örgütsel görüşmeler olduğu iddialarına da yanıt veren Müftüoğlu şöyle devam etti: “Gazeteci olmam nedeniyle tüm bunlar zaten mesleğimin bir parçası. Ben gerçeklerin açığa çıkması için mücadele ediyorum, 15 yıldır pek çok kentte gazetecilik yaptım, Dicle Fırat Gazeteciler Derneğin kuruluşunda yer aldım. Gazetecilik suç değildir, eğer bir gazeteci haberlerinden dolayı yargılanıyorsa tüm gazeteciler için ifade özgürlüğü açısından endişe verici bir durum vardır. Tüm bunların örgütsel faaliyete gerekçe gösterilmesi doğru değil ve gerçek dışıdır. Gazetecilik faaliyetlerim yargılanıyor tahliyemi talep ediyorum.”
DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu: Mahkemede gördük ki bu ülkede anayasa uygulanmıyor, hukuk yok, adalet yok. Mahkeme salonunda keyfi bir karar alındı, biz bu kararı tanımıyoruz. Dicle gazetecidir, Dicle’nin gazeteciliğine kefiliz. Burada yargılanan sadece Dicle değil, burada bizim mesleğimiz yargılanıyor, gazetecilik mesleği yargılanıyor. Artık gazeteciler kendi meslekleri üzerinden yargılanmaya başlandı, ama şuna inanıyorum ki Dicle çıkacak ve doğruları, gerçekleri yazmaya gerçekleri halka duyurmaya devam edecek. Özgür basın susturulamaz.